Yapay zekâ, insan beynine doğrudan bağlanabilen beyin-bilgisayar arayüzlerinin (BCI) gelişmesiyle, insan zekâsı ve makine zekâsını birleştirme yolunda ilerliyor.
Bu teknolojilerin “hype” olup olmadığı tartışmaları sürerken, klinik çalışmalarda bellek ve öğrenme performansında belirgin artışlar gözlemlendiği bildiriliyor. Yapay süper zekâ ile insan zihninin kaynaşması ihtimali, bilişsel kapasitenin insan üstü seviyelere taşınabileceğini gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında insanlığın teknolojiyle bütünleşmesini, üç gruba ayırabiliriz.
“Tam entegre bireyler, harici cihaz kullanıcıları ve teknolojiyi reddedenler.”
Mevcut Gelişim ve Üç Gruba Ayrışmanın Temelleri
Hem yapay zekânın gelişim hızı hem de BCI teknolojilerinin klinikten ticari platformlara doğru ilerlemesi, toplumun üç ayrı gruba doğru kültürel olarak ayrışmasının ilk işaretlerini ortaya koyuyor. Her grup, teknolojiyi farklı biçimde benimseyerek kendine özgü yaşam tarzı, kimlik ve sosyal statü oluşturmaya başlıyor.
1. Doğrudan Yapay Zekâ ile Entegre Olanlar
Bu gruptakileri, invaziv (vücut dokularına giren) beyin implantlarıyla yapay zekâyı sinir sistemiyle bütünleştiren bireyler olarak tanımlıyoruz. Yapılan nörobilim araştırmaları, BCI implantlarının motor kontrolün ötesine geçerek öğrenme, hafıza ve bilişsel işlem kapasitesinde artış sağlayabileceğini gösteriyor. Dolayısıyla, bu bireylerin yüksek bilişsel talep gerektiren görevlerde performans avantajı elde ederek, “teknolojik-bilişsel elit” olarak konumlanacakları öngörülüyor. Üretkenlik ve ekonomik güç açısından bu grubun işgücü piyasasında üstünlük elde etmesi muhtemeldir.
2. Harici Cihaz Kullananlar
Cerrahi müdahale istemeyen geniş bir kesim, AR gözlükleri, EEG tabanlı (elektroensefelografi, beyin dalgalarını izleyerek kaydeden sistem) non-invaziv cihazlar ve yapay zekâ destekli giyilebilir teknolojilerle bilişsel ve algısal kapasitesini artırmayı tercih edecektir. Bu cihazlar, daha düşük maliyetleri nedeniyle daha erişilebilir olup, kullanıcıya fiziksel bütünlüğünü koruma ve kişisel sınırlarına saygı duyma avantajı verir. Giyilebilir teknolojilerin yaygınlaşmasıyla, bu kullanıcı kitlesi etrafında yeni topluluklar ve sosyal alt kültürler oluşmaya başlar. Bu grup toplumun en geniş ve dengeli kullanıcı sınıfını temsil etmeye adaydır.
3. Doğallığı Savunanlar
Bu grupta yer alan bireyler, “doğal insan deneyimini” korumayı, sade yaşamı ve düşük teknoloji kullanımını savunur. Dijital minimalizm ve teknoloji detoksu gibi eğilimlerle benzer bir felsefeyi paylaşırlar. Ancak toplum genelinde teknolojik adaptasyon hızlandıkça bu bireylerde sosyal dışlanma, ekonomik geride kalma veya “modası geçmiş” olarak etiketlenme riskleri ortaya çıkabilir. Ayrıca hızla dönüşen teknolojiye uyum sağlayan çocuklar ile gelenekselci ebeveynler arasında güçlü kültürel ve değer temelli uçurumlar oluşması muhtemeldir.
Sarsıcı Bir Uyarı: Hangi Gruba Aitsin? Çocuğunla Aynı Grupta Olabilecek misin?
Bilimsel eğilimler ve teknolojik gelişmeler değerlendirildiğinde, insanlığın doğrudan entegrasyon, harici cihaz kullanımı ve teknolojiden uzak durma ekseninde üç gruba ayrılması beklenen bir gelecek perspektifi hâline geliyor. Bu ayrışma yalnızca teknolojik değil; ekonomik, etik, kültürel ve sosyolojik çatışmaların da temelini oluşturabilir. Bugün kendini hangi gruba yakın hissedersen hisset; çocuklarının hatta torunlarının, seninkinden çok farklı bir grupta yer alma ihtimali oldukça yüksek. Bu durumda birey, kendi kimliği ve sonraki neslin kimliği arasında çarpıcı bir uçuruma gebedir.
Yapay zekâ destekli gelecekte, insanlık sadece gelişmekle kalmayacak; aynı zamanda kimlik, aidiyet ve toplum yapısı açısından derin bir yeniden yapılanmaya sürüklenecek.
Zekanın bile yapayı ile ilgilenir oldular
Sonunu göremedi koyunlar
Yününün ederi olanlar alınmasınlar
Ey zarafette hacim kaplayanlar
Yazık düşünmeyi de unuttular…
Işın ERENOĞLU ÜSTÜNDAĞ
Kaynaklar
[1] B. Maiseli et al., “Brain–computer interface: Trend, challenges, and threats,” Frontiers in Neuroscience, 2023. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC10403483
[2] S. Saha, R. Mamun, and M. Ahmed, “Progress in Brain–Computer Interface,” Frontiers in Systems Neuroscience, vol. 15, 2021.
https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fnsys.2021.578875/full
[3] E. Johnson and A. Ramirez, “Memory Enhancement and Brain–Computer Interface Devices: Technological Possibilities and Constitutional Challenges,” Law and Biosciences Review, 2023.
https://www.researchgate.net/publication/370311379_Memory_Enhancement_and_Brain-Computer_Interface_Devices_Technological_Possibilities_and_Constitutional_Challenges
[4] Council of the European Union, “Promises and Risks of Brain–Computer Interfaces,” Policy Report, 2024.
https://www.consilium.europa.eu/media/fh4fw3fn/art_braincomputerinterfaces_2024_web.pdf
[5] J. Tu et al., “Ethical Considerations of Wearable Technologies,” Journal of Medical Internet Research, vol. 23, 2021. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC8429072
[6] B. Wang et al., “A systematic literature review on integrating AI-powered smart glasses into digital health management,” npj Digital Medicine, vol. 8, 2025.
https://www.nature.com/articles/s41746-025-01715-x
[7] “Wearable Computer,” Wikipedia, 2023.
https://en.wikipedia.org/wiki/Wearable_computer [8] Ł. Sułkowski et al., “Determinants of the adoption of AI wearables,” Human Technology, vol. 17, no. 2, pp. 175–194, 2021.https://ht.csr-pub.eu/index.php/ht/article/view/263