Nioo Network Kurucu Ortağı ve CEO’su Aysu Dericioğlu Egemen ÖNCELİĞİMİZ GÜVENİLİR YAPAY ZEKÂ TASARIMI!
BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ? KARİYERİNİZ NASIL ŞEKİLLENDİ?
1980 yılında Ankara’da doğdum. Fikri haklar alanında duayen bir babanın kızı olarak dünyaya gelmenin avantajıyla buluş, tasarım, yaratıcılık, teknoloji, yenilik ve inovasyonun içinde büyüdüm ve çok değerli bir usta çırak ilişkisi içinde yoğruldum. Yeniliğin stratejik yönetimine ve pazarlamasına ilgim nedeniyle işletme okumaya karar verdim. Bilkent İşletme’den mezun olduktan sonra ise besteciliğe ilgim nedeniyle Berklee College of Music’te Çağdaş Bestecilik ve Prodüksiyon okudum. Gençliğin getirdiği bir kendini ifade etme arayış süreci diyebileceğim bir süre; Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Levent Yüksel ve Harun Kolçak gibi pek çok değerli sanatçı ile çalıştıktan sonra ise yenilik, inovasyon ve tasarımın içine tam olarak dalmaya karar verdim ve Ankara Patent Bürosu’nda tam zamanlı olarak çalışmaya başladım. Patent ve marka vekili olarak; fikri haklara ilişkin danışmanlık, eğitim, strateji geliştirme alanlarında uzmanlaştım. Bir yandan da pek çok üniversitede ders vermeye başladım.
2016 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi’nde endüstriyel tasarım alanında yüksek lisansımı tamamladım. Doktora çalışmama ise, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde yine endüstriyel tasarım alanında yapay zekâ etiğine ve yapay zekâ ile insan etkileşimine odaklanacak şekilde başladım.
2024 yılında yapay zekâ alanında oldukça aktif olan Washington merkezli Center for AI Digijal Policy (CAIDP) düşünce kuruluşuna öncelikle araştırma üyesi ardından da araştırma ekip lideri olarak katıldım. 87 ülkeden yapay zekâ politikaları alanında çalışan uzmanlarla birlikte daha adil ve hakkaniyetli; teknolojinin temel haklar, demokratik kurumlar ve hukukun üstünlüğü temelinde geniş toplumsal kapsayıcılığı teşvik ettiği bir dünya için emek sarf ediyoruz. Ayrıca 2024 yılında Türkiye Yapay Zekâ İnisiyatifi’nde (TRAI) kıdemli danışman olarak yer aldım. 2025 yılında ise Unesco Türkiye Milli Komisyonu Yapay Zekâ İzleme Grubu’na dahil oldum.
• TEKNOLOJİYE VE YAPAY ZEKÂYA OLAN İLGİNİZ NASIL BAŞLADI?
Küçük yaşlardan beri teknolojiye ilgi duyuyorum. Yapay zekâya ilgim ise 2011 yılında “yapay zekâ ve fikri haklar” kesişimi ile ilgili gelişmelerinden etkilenmem ve araştırmamla başladı. Yazı yazmak ise her zaman en sevdiğim uğraşlardan biri oldu ve Ankara Patent Bürosu’nun “Ay-Pi” dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaparken son teknolojiler, nesnelerin interneti, yapay zekâ alanlarına odaklandım. Hatta 2011 yılında hak sahipliği konusu ve yapay zekâ etiği üzerine yazdığım yazılardan birinde bu yılı hayatımızın çok değişeceği bir yıl olarak ifade edip, etik konusunda uyarılar yapmıştım.
2023 Ekim ayında ise özel bir yapay zekâ bölümü içeren kitabım “Tasarım, buluş ve markaları korumak için Yap/Yapma Kitabı” yayınlandı. Aslında kitabı tam yayınlanmasından bir yıl önce bitirmiştim fakat içindeki görsellerin hazırlanması süreci oldukça zaman aldı. Kitabın anlatımında bir görsel dil kullanmak istedim. Zor ve karmaşık konuları sadeleştiren ve anlaşılır kılan bir dille görsellerin kesişiminde bir anlatım dili oluşturdum fakat metinlerle eşleşecek bu görselleri hayata geçirecek bir tasarımcıyı bir türlü bulamadım. Bu bekleyiş içinde ise Midjourney henüz kullanılmaya başlamıştı, dünyada az bir kitle tarafından biliniyor ve deneniyordu. Ben de kolları sıvadım ve görselleri Midjourney, Dall-E ve Picsart ile yapmaya başladım. Bu süreçte yapay zekânın tüm avantajlarını ve dezavantajlarını deneyimledim ve ne kadar hızlı bir ivme ile geliştiğine bizzat şahit oldum.
Özellikle kendi görselimi oluştururken oldukça zorlandım. Kitabın diğer görsellerini hazırlarken Midjourney’nin dilini çözüp, prompt teknikleri açısından kendimi oldukça geliştirmiştim. Fakat bir Türk kadınını resmetmek çok zorlayıcı bir deneyim oldu. Defalarca pes ettim sonra tekrar tekrar denedim. İşte bu süreçte yapay zekânın “bias” olarak ifade edilen önyargı problemi ile tanıştım. Yapay zekânın eğitildiği verilerin önyargılı doğasından kaynaklanan bu durum kendi fotoğrafımı yüklememe rağmen onu batılılaştıran, kişisel özelliklerimi törpüleyerek ağırlıkla erkeklerin “kadın” ve “iş kadını” algısına göre stilize eden ve hatta mutlaka bir film yıldızına benzetmeye çalışan çıktılar doğurdu. Prompt yazarken “egzotik” diyerek batılı gösterme problemini, “akıllı ve zarif” diyerek süper modele çevirmeye çalışan önyargılı veri etkisini eledim. Hatta kullandığım görselde yarı robot yarı insan demek bile işe yaradı ve neden yaradı hala çözemedim.
Kitabın görsellerini hazırlarken bir yandan da fikri haklar ve yapay zekâ ekseninde büyük bir fırtına koptu. Bu fırtınayı yakından takip edip, geleceğe dair işaretleri yakalamaya çalışıp kitaba genel bir değerlendirme ile pratik çözüm önerileri ekledim. Böylece kitap, henüz resmi bir açıklama yapılmamışken ticari olarak yapay zekâ kullanırken kimsenin haklarını ihlal etmemek ve kendi haklarını korumak adına pratik çözümler sunan ilk kitap olma özelliğini taşımış oldu. Kitaptaki öneriler ise hala geçerliliğini koruyor.
Ayrıca kitap yayınlandığında henüz ChatGPT kullanımı pek yaygınlaşmamıştı. Bu nedenle kitabın en sonuna “Yapay Zekâ Sesleniyor” diyerek Llama ve ChatGPT ile yaptığım sohbetlerden derlediğim bir bölüm de ekledim. Bu çalışma ise, bu sefer metin geliştirme ekseninde prompt teknikleri, halüsinasyon yani yanlış bilgi ve kullanıcı sorumlulukları konularını bizzat tecrübe etmeme neden oldu. Çünkü işin teorik yanı tek başına havada kalıyor ve ancak pratik yanı yani deneyim ile birleştiğinde problemlere çözüm sunan bir yapıya bürünüyor. Bizim ihtiyacımız da problemlere çözümler bulabilmek, yoksa bilgileri ardı ardına sırlamak kimsenin işine yaramayacak.
Kitabın yayınlanması ile birlikte yapay zekâ okuryazarlığı alanında çalışmalar yapmaya başladım ve hem sosyal medyadan yaptığım paylaşımlarla hem de konuşmacı olarak katıldığım programlarla yapay zekâdan verim almanın yolları ve yapay zekâ etiği ile ilgili farkındalık oluşturmaya çalıştım.
• DERGİNİZ “Nioo AI” İLE NEYİ AMAÇLIYORSUNUZ?
Nioo AI ile öncelikli hedefimiz tüm Türk halkının “Ben de yapabilirim” demesini sağlamak. Yapay zekâyı sadece izleyen ve mevcut araçları kullanan değil; üreten ve geliştiren bir toplum için yazıyoruz. Bunu yaparken de “güvenilir yapay zekâ farkındalığı ile insanı odağımıza alıyoruz”. İlk sayımızda hedefimizi doğru yansıtmak, çerçeveyi çizmek ve derginin yolunu net bir şekilde görünür kılmak için çekirdek bir ekip olarak çalıştık. Diğer sayılarımızla birlikte küresel düzeyde çok önemli başarılara imza atmış ve hedefimizi gerçekleştirebilmek için aramıza katılacak çok değerli mentörlerimiz, yazarlarımız ve danışmanlarımız var.
Yapay zekâ okuryazarlığı ise yapay zekâ ekosistemindeki herkesin ihtiyacı olan bir beceri. Yapay zekâ teknolojisini geliştiren, dağıtan, uygulayan, kullanan herkesin başarısı ancak insan odaklı, insan faydası gözetilen ve olumlu bir sosyal etki sağlanan “güvenilir yapay zekâ” ile gerçekleşebilir. Bu farkındalığın oluşması ve Türkiye’deki yapay zekâ ekosisteminin bu bilinç ile gelişmesi çok önemli ve gerekli.
TÜRK ŞİRKETLERİNİN VE GİRİŞİMCİLERİNİN BAŞARILARININ DA HERKESÇE FARK EDİLMESİ VE BİLİNMESİ ÇOK ÖNEMLİ. KÜRESEL DÜZEYDE ÖYLE BAŞARILI GİRİŞİMLERİMİZ VAR Kİ, BÜYÜK BİR KİTLE FARKINDA DEĞİL. AMACIMIZ HEM ONLARI GÖRÜNÜR KILMAK, HEM DESTEKLEMEK HEM DE ONLARIN İLHAM KAYNAĞI OLMALARININ ÖNÜNÜ AÇMAK.
• NİOO NETWORK İLE NELER YAPIYORSUNUZ?
Nioo Network, hem yeni teknolojiler hem de medya alanında; uygulama, eğitim danışmanlık ve Ar-Ge çalışmaları yapan bir girişimimiz. Nioo Ai ilk projelerimizden biri, ayrıca etik değerlerin yapay zekâ sistemlerine entegrasyonu üzerine bir yazılım geliştiriyoruz.
“Birlikte tasarlamak” odaklı yapımızla; yapay zekâ sistem tasarımı süreçlerine etik değerleri entegre ediyoruz. Böylelikle; etik ilkeler ve yasalarla uyumsuzluğu nedeniyle oluşabilecek hukuki riskler ve yaptırımlar, toplumsal negatif etkiler yüzünden yaşanabilecek itibar kaybı, projenin iptal edilmesi nedeniyle yaşanacak maddi kayıpların önüne geçebilmek amacıyla problemler ve riskler oluşmadan onları “minimize eden” güvenilir bir yapının inşasını kurguluyoruz. Sistemin hedef aşamasında devreye girerek temellerin doğru atılmasını sağlıyoruz.
YAPAY ZEKÂ SİSTEM TASARIMINA ETİK DEĞERLERİ İLK AŞAMADAN DAHİL EDEN VE SİSTEM TASARIMININ TÜM YAŞAM DÖNGÜSÜNDE ETİK DEĞERLERİ GÖZETEN BİRLİKTE TASARLAMA TEKNİĞİMİZLE KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ HİZMETLER SUNUYORUZ.
Birlikte tasarlama (co-design) sürecinde ise devreye tasarım düşüncesi (design thinking) tekniklerini sokarak şirketlerin yapay zekâ etik değerlerinin belirlenmesi, yapay zekâ hedefleri doğrultusunda yeni iş modeli tasarımı, şirket iş modeline yapay zekâ entegrasyon stratejisi gibi özel çalışmalar da yapıyoruz. Bunları yaparken tüm paydaşları devreye sokuyor, kullanıcıları da tasarlama sürecine dahil ediyoruz. Geliştirilecek ve kullanılacak yapay zekâ sistemlerinin tüm paydaşlarını devreye sokan bütüncül bir yaklaşımla “güvenilir yapay zekâ” inşasını planlıyoruz.
Danışmanlık ve eğitim hizmetlerimizi de tüm kurumsal firmaların ve Kobi’lerin yapay zekâ entegrasyon süreçlerinde ihtiyaç duyacakları çözümleri sağlamak üzerine kurguladık.
Güvenilir yapay zekâ odağında, şirketlerin ihtiyaçlarına göre; yapay zekâ strateji ve politikalarının belirlenmesi, yapay zekâ farkındalığı ve okur-yazarlığının sağlanması, yapay zekâ araçlarının verimli ve etkili kullanımı, yapay zekâ araç ve uygulamalarına adaptasyon, yapay zekâ uygulamaları yaşam döngüsünde etik ilkeler ve yasal düzenlemeler ile uyumluluk, risk analizi, yapay zekâ yönetişim planlaması üzerine eğitimler, çalıştaylar düzenliyoruz.
Etik ilkeler devreye sokulmadan yapılan pek çok başarısız yapay zekâ girişimi var. Bizim ise lüksümüz yok, kaynaklarımızı en doğru şekilde kullanmalı, risk analizlerimizi doğru yapmalı ve hedefi tam ortadan vurmalıyız. Bu nedenle dünyanın yöneldiği birlikte tasarlama yaklaşımı çok değerli. Biz her şirkete, her kurumsal yapıya her çalışmaya entegre olabilen yapımızla ihtiyaca göre eklemleniyor ve yapay zekâ sistem tasarımının tüm paydaşlarla birlikte tasarlanma sürecini yönetip gerçekleştiriyoruz.
En heyecan verici çalışmalarımızdan biri ise “AI Ethics Lab” projemiz. Özel sektör, akademisyenler, kamu kurumları ve kullanıcıları bir araya getirerek yapay zeka etiği üzerine denemeler ve uygulamalar yapacağız. Yapay zeka etiği laboratuvarımızda hep birlikte etik yapay zeka sistemleri ve etik ajanlar tasarlamak için gerekenleri belirleyeceğiz. Kolları sıvayıp bu sistemleri ve araçları bizzat tasarlayacağız, test edeceğiz, risklerini inceleyeceğiz. Pozitif sosyal etki ve insan odağında sonuçlar hedefiyle denemeler yapacağız. Uluslararası kuruluşlar ve üniversiteler ile işbirliği yaparak etik ve güvenilir yapay zeka araçları ve sistemlerinin geliştirilmesine katkı sağlayacağız.