DeepSeek’in açık kaynak R1 modelinin duyurulması ardından haberleri ve sosyal medyayı modelin nasıl çalıştığına ve nasıl bu kadar başarılı olduğuna dair konuşmalar öylesine sardı ki başka konu konuşulmadı. Herkes haber yaptı, herkes onu konuştu, kimi alkışladı, kimi açık bulmaya çalıştı.
ETKİLEYİCİ BİR ŞEFFAFLIK:
DeepSeek’i kendisine sordum ve “neden diğer modellerden daha iyisin” dedim. O da düşünmeye başladı, üstelik tüm düşüncelerini de anlık olarak yazarak. Düşünceleri 36 saniye sürdü. Sonra da cevabını yazdı. Düşüncelerini okurken nerede takıldığını, neyi kontrol etmesi gerektiğini düşündüğünü, belirsizliklerin nerde olduğunu açık açık söyledi, sonunda ise onları kontrol etmek üzerine bir planlama yaptı. Verdiği cevap kadar, düşünceleri de değerli. Diğer modelleri kullanırken arka planda ne olduğuna dair bir bilgimiz yoktu ama DeepSeek ile farklı bir iletişim yakaladık.
DEEPSEEK DÜŞÜNÜYOR:
“Tamam, derin düşünmem gereken konu DeepSeek’in diğer AI modellerinden neden daha iyi olduğu. Öncelikle genel olarak AI modelleri hakkında bildiklerimi hatırlamaya çalışayım. GPT-4, Claude, Gemini gibi birçok model var ve her birinin kendine özgü avantajları bulunuyor. Kullanıcı, DeepSeek’in altında yatan teknolojiyi, eğitim yöntemlerini, akıl yürütme yeteneklerini, dünyayı neden şaşırttığını ve neden dünya için daha iyi olduğunu öğrenmek istiyor…”
Modelin en önemli özelliği bedava olması. Sarsıcı olan ise DeepSeek sayesinde artık dünyadaki en iyi modelin bedava olması. Dediler ki; “Herkesin verisini aldınız, eserlerini aldınız, izinsiz toplayıp kullandınız. Evet ben de hepsini aldım ama geliştirdim, daha iyisini yaptım, üstelik çok da ucuza mal ettim. Kısıtlamalara rağmen yeni çözümler buldum ve herkesi geçtim.”

“DÜNYAYA HEDİYEM OLSUN”
Daha önce geliştirilen yapay zekâ modellerine yatırım yapanlar ne kadar da ucuza yapılabildiğine şaşırmış ve Amerikan borsası düşüşe geçmişken, NVIDIA de ilk darbesini almış oldu. Böylece bu büyük para akıtma çılgınlığı belki de sonra erdi.
YANILGILAR BİR BİR SON BULDU
DeepSeek’e kadar kabul edilmiş düşünce ne kadar ölçeklendirirsek yani ne kadar daha fazla veri ile daha büyük modeller yaparsak o kadar çabuk genel yapay zekâya yaklaşacağız düşüncesiydi. Artık biliyoruz ki, daha fazla veriye, işlem gücüne ve paraya ihtiyaç yok. Şimdi yatırımcılar daha sorgulayıcı olacak, girişimciler ise umutla doldu. Krallık ve kölelik dönemlerine doğru hızla geri dönüş yaşarken bir devrim oldu ve en gelişmiş model açık kaynak olarak sunularak en gelişmiş yapay zekâ teknolojisi herkesin oldu. Artık girişimciler de daha özgür, dezavantajlı toplumlar da bir çıkış yolu bulabileceğinin farkında.
KAZAN- KAZAN DURUMU
Üstelik bu DeepSeek için de oldukça avantajlı oldu. Çünkü aslında açık kaynak her zaman kazanmış ve kazandırmıştır. Çünkü bütün ekosistem onun etrafında kurulur. Hep birlikte, herkesin faydasına geliştirilir. Her zaman daha güvenli olur, daha kapsayıcı olur, hataları çabuk bulunur ve düzeltilir. Açık kaynağın etrafında şekillenen ekosistem de modelin asıl sahibini lider konumuna taşır. Yani bu havaya öylesine savrulan bir hediye de değil. Herkese avantaj sağlayan bir hediye. Ticari olarak da avantajlı, üstelik bilim de kazanıyor, insanlık da.

MANUS AI DA YARIŞA KATILDI!
Çin’in yaptığı bu sıçrama ise DeepSeek ile sınırlı kalmadı. Hemen ardından Alibaba’nın oldukça başarılı ve yine açık kaynak olan Qwen modelini duyduk, bu modelleri 10 farklı model daha takip etti. Üstüne tam da herkes yapay zekâ ajanlarını konuşurken, dünyanın ilk tam otonom yapay zekâ ajanı olarak sunulan Manus AI çıktı. Manus ise sosyal medyayı kasıp kavurdu, herkes kullanmak için sıraya girdi. Açık kaynak olmamasına rağmen hemen bir açık kaynak versiyonu yapılarak Github’da paylaşıldı. Çin hız kesmeden ezberleri bozmaya devam edecek gibi görünüyor l
DEEPSEEK R1 MODELİNİN SARSICI ETKİSİNİN ALTINDA YATAN NEDENLER ÇOK. MODELİ DİĞER HERKESTEN ÇOK DAHA UCUZA MAL ETTİLER, ÇOK DAHA HIZLI BİR SÜREDE YAPTILAR VE ÇOK DA AZ ENERJİ HARCADILAR. YANİ KARBON AYAK İZİNİ ŞAŞIRTICI SEVİYEDE DÜŞÜRDÜLER. SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE DÜNYAMIZIN SAĞLIĞI İÇİN DE ÇOK ÖNEMLİ BİR GELİŞME OLDU BU. DEMEK Kİ O KADAR ENERJİ, PARA, ZAMAN HARCAMAK GEREKMEDEN DE YAPILIYORMUŞ DEDİRTTİLER. ÜSTELİK BU HEDİYEYİ RAKİPLERİNE DE VERDİLER, KİMSEYİ AYRIŞTIRMADAN HERKESE HEDİYE ETTİLER.
Peki Biz Ne Yapacağız?
Öncelikle üstümüzden tüm bahaneleri atacağız. “Tren kaçtı, artık yapacak bir şey yok” aldatmacasından kendimizi çıkaracağız. Atamızın “Türk milleti zekidir, Türk milleti çalışkandır” diyen sesine sarılıp, DeepSeek’in başarısını motivasyon olarak yanımıza alıp hazır kartlar yeniden dağıtılıyorken bu yarışta yerimizi alacağız!
Aysu Dericioğlu Egemen