Programa göre Türkiye, belirsizlikleri ortadan kaldıran, öngörülebilir bir yasal zemin oluşturmayı ve yerli yapay zekâ girişimlerini stratejik teşviklerle desteklemeyi hedefliyor.
En Büyük Adım: Yasal Çerçeve AB Yapay Zeka Yasası ile Tam Uyumlu Hale Gelecek
Programın en dikkat çekici maddelerinden biri, yapay zekâ alanındaki yasal çerçevenin AB Yapay Zekâ Yasası ile tam uyumlu hale getirileceğinin ilan edilmesi oldu. 2026 yılının üçüncü çeyreğine kadar tamamlanması hedeflenen bu çalışma hem yerli hem de uluslararası yatırımcılar için en büyük soru işareti olan regülasyon belirsizliğini ortadan kaldırıyor. Bu uyum süreci, Türkiye’de faaliyet gösteren veya göstermeyi planlayan teknoloji şirketlerinin, AB standartlarında bir yasal zeminle karşılaşacağı anlamına geliyor.
Yapay zekânın temel taşı olan veri konusunda da benzer bir adım atılıyor. Program, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun (KVKK), AB’nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile uyumlaştırma sürecinin tamamlanacağını belirtiyor. Siber güvenlik alanındaki düzenlemelerin de AB müktesebatı gözetilerek hazırlanacak olması, Türkiye’nin dijital altyapısını uluslararası standartlara taşıma kararlılığını gösteriyor.
AB YZ YASASI İLE UYUM; SON DÖNEMDE ENDİŞE YARATAN OLAYLARA KARŞI TEMEL HAK VE GÜVENLİĞİMİZİ KORUYACAK VE GÜVENİLİR YAPAY ZEKANIN GELİŞMESİNİ SAĞLAYACAK ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM!
Yerli Ekosisteme Stratejik Destek ve Teşvikler
Orta Vadeli Program sadece regülasyonlarla değil, aynı zamanda ekosistemi canlandıracak teşviklerle de öne çıkıyor. Program kapsamında, “yapay zekâ ekosistem çağrıları” ile yerli ve özgün yeni yapay zekâ modellerinin oluşturulmasını sağlayacak girişimler doğrudan desteklenecek. Bu, Türkiye’nin kendi temel modellerini ve teknolojilerini geliştirmesi için önemli bir kaynak ayrılacağının sinyalini veriyor.
Diğer önemli destek mekanizmaları şunları içeriyor:
- Kritik Alanlarda Ar-Ge Desteği: Yapay zekâ, siber güvenlik ve otonom sistemler gibi stratejik alanlardaki Ar-Ge faaliyetleri öncelikli olarak desteklenecek.
- Altyapı Güçlendirilecek: Yapay zekâ uygulamalarının ihtiyaç duyduğu süper bilgisayar altyapıları geliştirilecek ve Türk Ulusal Bilim e-Altyapısı (TRUBA) süper bilgisayarının kapasitesi artırılacak.
- Türkçe Büyük Dil Modeli Projesi: Program, ulusal bir “Türkçe Büyük Dil Modeli” projesinin hayata geçirileceğini müjdeliyor. Bu proje, dil bariyerini ortadan kaldırarak Türkçe içerik üreten ve işleyen yapay zekâ uygulamaları için temel bir altyapı sağlayacak.
- Yetenek Geliştirme: Stratejik alanlarda nitelikli insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla işgücü yetiştirme programlarına ağırlık verileceği belirtiliyor.
Şirketiniz Ne Yapmalı?
Orta Vadeli Program’da çizilen bu net yol haritası, yapay zekâ alanında faaliyet gösteren şirketler için oldukça önemli. Şimdi yapılması gerekenlerin dikkatlice planlanması ve yol haritasının hazırlanması gerekiyor.
- Regülasyon Stratejisini Belirleyin: Türkiye’nin AB Yapay Zekâ Tüzüğü’ne uyum sağlayacağı artık kesin. Şirketler, ürün ve hizmetlerini geliştirirken bu tüzüğün getirdiği şeffaflık, risk yönetimi ve etik kuralları şimdiden benimsemeli. GDPR uyumlu veri işleme politikaları, uyum sürecinde rekabet avantajı sağlayacaktır.
- Teşvik ve Destek Programlarını Yakından Takip Edin: Özellikle yerli ve özgün model geliştirme hedefi olan girişimler, “yapay zekâ ekosistem çağrılarını” yakından izlemeli. Ar-Ge departmanları, projelerini Program’da belirtilen yapay zekâ ve siber güvenlik gibi kritik alanlara odaklayarak desteklerden faydalanma şansını artırabilir.
- İş Birliği ve Yetenek Havuzuna Yatırım Yapın: Program, üniversite-sanayi iş birliği ve tematik araştırma merkezlerini teşvik ediyor. Şirketler, üniversitelerle ortak projeler geliştirerek hem nitelikli insan kaynağına erken erişim sağlayabilir hem de kamunun desteklediği Ar-Ge ekosisteminin bir parçası olabilir.
- Uluslararası Oyuncular İçin Pazar Avantajını Görün: AB’de faaliyet gösteren ve AB Yapay Zekâ Yasası’na uyum sürecinde olan uluslararası şirketler için Türkiye pazarı daha öngörülebilir hale geldi. Bu şirketler, mevcut uyumluluklarını Türkiye pazarında bir “güvenilirlik ve hazırlık” göstergesi olarak kullanarak rekabette öne çıkabilirler. Rekabet gücü kazanmak için yasal uyumluluk sürecini ertelemeden hayata geçirin.
TC Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Orta Vadeli Program (2026 – 2028) için tıklayınız.
Aysu Dericioğlu Egemen