Yapay Zekâ Araçlarının Beynimize Verdiği Zarar ve Almamız Gereken Önlemler

Yapay zekâ araçlarının sunduğu konfor insan beyni için sinsi bir tehdit oluşturuyor. Teknolojinin sağladığı kolaylık zihnimizi tembelliğe iterken düşünme becerilerini de zayıflatıyor. Artık kullanılmayan yeteneklerimiz ise yok olma tehlikesi altında.

Üretken yapay zekâ ile düşünme, öğrenme ve iş yapış biçimlerimiz hızla değiştirmeye başladı. Bu değişim bilgisayar ile etkileşimimizi çok farklı boyutlara taşırken, beynimizi de çok yakından etkiliyor. Artık eskiden yaptığımız pek çok işi bilgisayarlara devrediyoruz, enerji tasarrufu yapmaya programlanmış beynimiz de kullanmamaya başladığı bazı becerilerini rafa kaldırıyor, böylece de beceriler zayıflıyor.

Üretken yapay zekâ kullanımının beyne verdiği zararlar bilim insanlarının da gündeminde, riskler tam olarak anlaşılmış değil fakat beynin işlevlerinin zayıfladığı ve de düşünme becerilerinin oldukça tehlikede olduğu bir dönemi yaşadığımızın da farkındayız.

Tarihsel olarak baktığımızda yazı yazmanın insanların hafıza yükünü azalttığını ve nihayetinde de hafızayı zayıflattığını görüyoruz. Öyle ki, bugünkü hafıza kapasitemizle değerlendirdiğimizde o kadar masalın ya da anonim şarkının nasıl da hatırlanıp bugünlere kadar taşındığını anlamamız oldukça zor.  Üstelik biz günlük işlerimizi bile unutmamak için listeler hazırlıyoruz. Hatta cep telefonlarından önce, ezbere bildiğimiz telefon numaralarını da artık hatırlayamıyoruz. Daha da korkutucu olan ise, uzun vadede bu becerilerimizin zayıflamasının sadece bizi değil yeni nesilleri de etkileyecek olması.

Araştırma, düşünme, ifade etme becerilerimizi makinelere devretmeye başladık! Beynimiz tembelleşiyor ve bilişsel olarak köreliyor.  

Tartışmalarda hep karşımıza çıkan yapay zekâ ve hesap makinesi benzetmesine de bakarsak; hesap makinesi sadece aritmetik yükü azaltarak teoriye odaklanmaya imkân vermiş. Oysaki yapay zekanın hayatımızdan aldığı yük düşünme ve öğrenme becerilerimize kadar uzanıyor. Hesap yükünden kurtulmak zamanı çok daha verimli kullanabilmek adına büyük faydalara yol açmış, fakat şimdi risk ciddi. Artık araştırma, düşünme, ifade etme becerilerimizi makinelere devretmeye başladık. Beynimizin buna nasıl cevap vereceğini zaman içinde göreceğiz fakat araştırmalar düşünceleri yapılandırma, bilgiyi sentezleme ve dil üretme eylemini devrederken beyin bağlantısallığında ve problem çözme becerilerinde zayıflama göreceğimizi öngörüyor. Beynimiz tembelleşiyor ve bilişsel olarak köreliyor.   

MIT, Duke Üniversitesi ve nörobilimci Manfred Spitzer, klinik psikiyatrist ve beyin sağlığı uzman Dr. Daniel Amen ve sinirbilimci Dr. Terry Sejnowski’nin yaptığı farklı araştırmaların çıktılarını listelediğimizde, yapay zekâ araçları kullanımı ile:

Düşük beyin aktivitesi, zihinsel tembellik ve beynin derin düşünme frekansına girmekte zorlanma gibi problemlerin oluşma riski,

Bilgiye erişim kolaylaştıkça, bilginin beyindeki kalıcılığının azalma riski,

Dijital demans nedeniyle dikkat eksikliği, hafıza kaybı, duygusal körelme ve oryantasyon bozukluğu gibi, normalde yaşlılıkta veya kafa travmalarında görülen semptomların genç beyinlerde ortaya çıkma riski,

Eleştirel düşünme ve mantık yürütme becerilerinin zarar görmesi ve muhakeme zayıflığının ortaya çıkma riski,

Beynin bağımsız karar verme becerisinin yavaş yavaş aşınması riski,

Bireylerin kendi yargı ve sezgilerine güvenmemeye başlama ve düşünme becerileri ile sezgilerin zamanla körelme riski öngörülüyor.

Peki ne yapmalıyız? Bilim insanlarının görüşlerine göre, yapay zekayı doğru kullanarak bu zararların önüne geçebilir ve hatta beyin kapasitemizi bile arttırabiliriz. Üstelik bu doğru kullanım teknikleri yapay zekadan en yüksek verimi almak için kullandığımız tekniklerle de birebir örtüşüyor.

-İşleri tamamen devretme: Yapay zekanın bizim yerimizi almasını amaçlamak yerine onunla fikir alışverişi yapmaya odaklanmalıyız. O bizim yedeğimiz olmak yerine, iş yaparken destek aldığımız bir araç olmalı. Bu yaklaşım hem beynimizi korumak adına gerekli hem de kendi uzmanlığımızı ve yeteneklerimizi yaptığımız her işe yansıtmanın tek yolu.

-İlk taslağı kendin yap: Onunla yapacağımız işin ilk taslağını kendimiz hazırlamalı ve beynimizdeki nöral ağları ateşlemeliyiz. Yapay zekadan bizim oluşturduğumuz yapı üzerinde geliştirme veya düzeltmeyi ise bu sürecin ardından istemeliyiz. Böylece çalışmanın kontrolünü de elimize alarak çıktının da niteliğini arttırmış oluyoruz.

-Verdiği bilgiyi doğrula: Yapay zekanın verdiği bilgileri direk kabul etmek yerine bir editör titizliği ile incelediğimizde dikkat ve odaklanma becerilerimiz keskinleşir. Bilgilerin kaynağını sorup, kanıt sunmasını isteyip, mantık hatalarını irdelemek, bilgiyi pasif bir şekilde tüketmek yerine aktif bir şekilde süzgeçten geçirmemizi sağlar. Bu yaklaşım hem beyin sağlığımız için hem de alacağımız çıktının kalitesi için önemli.

-Onu kişisel öğretmenin gibi kullan: Öğrenmek beynimizdeki bağlantıları güçlendiriyor. Yapay zekâyı merakımızı canlı tutarak yeni bilgiler öğrenmek için kullandığımızda, beynimizin sürekli yeni bağlantılar kurmasını sağlayabiliriz.

-Öğrenmek için çaba göster: Yalnız unutmamak gerekiyor ki, öğrenme çaba anında gerçekleşiyor, cevap ile değil. Yapay zekâ aracından cevabı aldıktan sonra cevabı sorgulamalıyız, doğru olup olmadığını veya eksik noktalarını düşünerek yeni sorular yöneltmeliyiz. Öğrenme sürecinin de aktif bir katılımcısı olmalıyız.

-Daha iyi soru sorma sanatı geliştir: Yapay zekaya sorduğumuz soruları ve verdiğimiz promptları mantıksal bir çerçeve kurmak beynin ön lobunu çalıştırır. “Bunu yaz” demek yerine; “Şu bağlamda, şu kitle için, şu tonu kullanarak ve şu karşıt görüşleri de dikkate alarak bir taslak hazırla” demek, beynimizi stratejik düşünmeye zorlar. Hem daha verimli sonuç alırız hem de beynimizi köreltmez geliştiririz.

-Tartışma partneri olarak kullan: Yapay zekâya kendi fikrimizi körü körüne onaylatmak yerine bize meydan okumasını isteyelim. Bu bilişsel esnekliği arttırırken, yapay zekanın etkileşimi arttırmak için son zamanlarda sık sık tecrübe ettiğimiz yalakalığının da önüne geçmemizi sağlar.

Yapay zekâ araçları kullanırken yapmamız gerekenlere ek olarak, beynimizin sağlığı için ekransız ve teknolojisiz zamanlara da ihtiyacımız var. Aşağıdaki öneriler de yine bu alanda yapılan araştırmaların çıktıları.

-Yapay zekasız çalışmalar yap: Haftada en az bir kez, normalde yapay zekaya devredebileceğimiz bir işi ondan hiçbir yardım almadan kendimiz yapmalıyız. Bu bilişsel kaslarımızı diri tutacak.

-Basılı kitap oku: Yapay zekâ bilgiyi özetleyerek sunar. Ancak beyin gelişimi için gereken sunulan çıktı değil, yaşanan süreçtir. Bir kitabı okurken harcanan zihinsel efor, karakterleri hayal etme süreci ve karmaşık olay örgülerini takip etme çabası, beynin yürütücü işlevlerini çalıştıran bir egzersizdir. Yapay zekadan özet istemek, spor salonuna gidip ağırlıkları başkasının kaldırmasını izlemeye benzer. Ayrıca basılı kitap okumanın dijital ekrandan okumadan da farklı olarak beyne ve hafızaya olumlu etkisi gözlenmiştir.

-El yazısı ile not al ve günlük tut: Kalemle yazmak beyni uyarır ve tembelleşmesinin önüne geçer. Not almayı ve günlük tutmayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Hatta araştırmalarda, yapay zekâdan alınan cevabı kendi cümlelerimizle bir deftere yazmanın olumsuz etkilerin azalmasına yardımcı olacağı görülmüş.

-Egzersiz yap ve doğa ile etkileşime zaman ayır: Beynin yapay zekâ araçları ile gördüğü zararları yerine koyabilmek ve bilişsel rezervi korumak adına haftada 150 dakika yürüyüş veya egzersiz öneriliyor. Ekran yorgunluğu ve yönlendirilmiş dikkatin tükenmesine çözüm ise doğa.

Bu yazıyı hazırlarken yaptığım araştırmalar yapay zekaya karşı pasif bir teslimiyetin bedelinin ağır olacağını gösteriyor. Görüyoruz ki beynimiz, kullanılmadığında körelen biyolojik bir makine ve zorlukları seviyor, mücadele ile gelişiyor. Yapay zekanın konforuna teslim olup “düşünme zahmetini” ona devredersek, muhakeme yeteneğimizden gönüllü olarak vazgeçmiş oluyoruz. Özellikle de günümüzde neredeyse tüm öğrencilerin çok aktif olarak yapay zekâ araçları kullanıyor olduğu gerçeğini de göz önüne aldığımızda, bu durum hem bireysel hem de toplumsal olarak oldukça tehlikeli.

Aysu Dericioğlu Egemen

Yapay Zeka Etiği Yapay Zeka Okur Yazarlığı İlham Veren Başarı Hikayeleri “Ben De Yapabilirim” Derdirten Kılavuz Yapay Zeka Alanında Son Gelişmeler Yapay Zekayı Etkili Kullanma Yöntemleri